Uyanmış ve yolu yarılamışlar

Nice zamandır, insanın en kutsal varlığına sahip çıkacak doktorlarımızı ve yaptıklarını atlamamaya özen gösteriyorum. Genç doçentler ve genç profesörleri görmek gerçekten güzel.

Günümüzde okumaya cesaret edilmeyen bölümler arasında dedikodusu en çok yapılan tıp fakülteleri de olsa... Yeni sınava girmiş birçok gencimizin gıpta edilecek bu mesleğe ilgisinin gerçekten artması gerektiğini düşünenlerdenim.

Malatya’nın çok ilginç, birçok ilim ve bilim adamı yetiştirmiş ilçesinden birine uzanmak istiyorum. Oralardan buralara hayat kurtarıcı adını verdikleri isimleri sizlere aktarmak boynumun borcu. Malatya’nın Yeşilyurt ilçesi ve hâlâ ilçesinin varlığı ile mutlu bir hekim, üstelik de genç yaşına rağmen kariyeri dünyadan ona gelen hastalarından belli. İlçesi ve okuyan burslu talebelerle iftihar ediyor.

‘’Bildiğin her şeyi paylaşacaksın ya da bilgini paylaştıkça çoğaltacaksın’’ diyorum. Atalardan kalma alışkanlık gibi. Lakin bu söylem bizim şu anda gerçekten ihtiyacımıza yanıt verecek gibi.

Yaşanılanları, anılarınızı anımsarken yüzdeki gülümseme gibi bir satır aralığı bizimkisi. Her ilimize o ilin fahri unvanını almış gibi bakınca bir başka güzel oluyor yaşamınız.

Geçtiğimiz günlerde Malatyalı Yeşilyurtlular Derneğinin yemeğinde birleştirici, geçmiş gelecek köprüsünde konuşulanlar ve bir başarı. İşte “Helal olsun” dedim. Hem ülkesi vatanı için didiniyor, hem de ülke topraklarının dışında ülkesinden ayrılmamanın mücadelesini verip, ülke sınırları içerisindeki hastalarını tedavi için didiniyor. Yüreğinizden geçenlere tercüman olan binlerce hekimlerimizden sadece biri Doç. Dr. Muharrem İnan.

İşte verilen yemeğin ev sahipliğini üstlenmeleri ve birçok gence burs imkanları derken bir yıl evveli geliyor gözümün önüne. Sanki daha dün gibi. Malatya’da bir anaokulu açılışında şuanki Malatya Eğitim Vakfı başkanı Sayın Mesut Parlak hocamızın bir anısı okunurken, gözlerinin hafif ıslanmış halini unutmam asla mümkün değil.

Bir öğrencisine, hem de Malatyalı okulu yeni bitirmiş taze bir mezuna destek davranışı, hastane koridorlarında ürkek tavırlarıyla boğuşan bir gence uzanan dost eli. İşte o yeni mesleğe merhaba diyen kişi de Doç. Dr. Muharrem İnan.

Unutulmayanlar arasında o günden bugüne hâlâ geçerliliğini koruyor. Vefa örneği ile birleşiyor sanki bugünler.

Sonuçta siz sizden sonraki nesilleri bırakmıyor siz sizden sonra geleceklere de iyi birer örnek sergiliyorsunuz. Ne mutlu siz gibi komplekssiz düşünüp, uyanmış ve yoluna devam edenlere. Şuan yeniden sınava girmiş olan bir üniversite öğrencisi olsaydım kesin tercihlerimin arasında tıp fakültesi olurdu .

Hekimlik zor zanaat. Bu mesleğe nasıl bir bağlanış.

Önemli bir konu sağlık. Herkesin eline teslim olamıyor şu zamanda. Ürke ürke, korka korka hastahanenin yoluna girenler var. Altını ve üstünü bir kez daha çizmem gerektiğine inanıyorum.

Neden mi?

Günümüzün hastalıkları arasında eften püften sebepler değil artık en ufak bir rahatsızlıklarla başlayan hastalık telaşlarımız bizi hastane kapılarında ölüme bile itebiliyor da ondan. Hiç abartı değil söylediklerimiz.

Bunun için bir gününüzü Türkiye’nin en büyük hastahanelerine ayırmak ve gözünüzü de çıkış kapılarına çevirip bakmak yeterli. Hele de sağlık kadar mühim bir konu hakkında konuşuyorsak ne espri ne de başka bir şey gelmeli aklımıza.

Kendinden derinden derinden söz ettiren bir hekimle başlayan bir rüzgâr bu yazı. Ses de uzaklardan geliyor taa Malatyalardan.

Malatya’nın ilçesinden çıkıp dünyaya uzanan yolculuğunda yorgunluktan söz etmediği gibi, kendine uzanan şefkatli elleri o kendinden beklenenler için kullanıyor.

Eğitim için en çok öğrenci bursu veren Malatya Eğitim Vakfı’ndan zamanında burs alarak tıp fakültesinde okuyan ve yine Malatya ilçesinde hizmet etmiş ve bir çok hastayı sağlığına kavuşturmuş Doç. Dr. Muharrem İnan, alanındaki çalışmalarla umutlara umut ekliyor, aynen ışıklı bir yol gibi.

Şimdi aynı sıralardan geçen öğrencilere sağladıkları burs imkanları ile sadece Malatya Eğitim Vakfı olarak bugüne kadar 5000 kişiden 600‘ü tıp fakültesini kazanarak hayata atılmış.

Ortopedi ve travmatoloji uzmanı İnan, rekor olarak gerçekleştirilen operasyonlarda ‘motorize çivi yöntemiyle insan boyunu 40 cm uzatabiliyor’. Malatya İnönü üniversitesi tarafından görevli olarak 6 ay süre ile gönderildiği Amerika San Diego Çocuk hastanesinde kalça biyomekaniği konusunda çalışmalar yapmış İnan mesleğinde son derece titiz ve hassas.

Keşke herkes severek tıp fakültesi okumuş olsa ve keşke dememek gerekir belki ama o Hipokrat yeminini isteyerek okusa. O zaman belki daha farklı uyanışlar söz konusu olabilir.

1998 yılındaki doçentlik öyküsü hekim İnan’ın, İnönü Üniversitesine yardımcı doçent olarak atanması ve boy uzatması ile devam etti, çocuk ortopedi alanında Rusya başta olmak üzere İtalya ve Amerika’da birçok çalışmalar yaptı. Hem de örnek bir Türk hekiminin gurur veren çalışmalarıydı onlar.

Şuanda ülkesinde Türkiye’nin her yerinden kendine gelen hastaları tedavi edip, sağlıklarına kavuştururken bir yandan da kendinden sonraki jenerasyonlara ilham kaynağı olduğunun çok farkında. Başkaları da bugün bunun farkında olmalılar. Binlerce, yüzlerce hekimimiz var. Nice güzel örneklerimiz, görmemiz için hâlâ yetmez mi?

İsyan etmeden kazanılan tıp fakülteli gençlerin çoğalması daha çok farkındalık, daha çok bilinçlendirilme gerekirse sevdirme. Söz konusu insan hayatlarıysa. Bugün bu geçerli. Nasıl bir hekimsin? Hekim olup halktan kopmak değil kasıt. Ne kadar her şeye göğüs geriliyor ona bakmak lazım. Konu birazda bununla iniltili. Bu örnekleri seçip çıkarmak zor değil.

Bir ucu Malatya, bir ucu şehri İstanbul diğer bir ucu da dünya. Şimdi hem aranılan hem bir yıl içinde profesörlüğünü heyecanla, gözleri ışıl ışıl parlayarak bekleyen bir sağlık insanı. Meselelerde dikkat edilen ortak kapı şu olmalı, isteyerek bir şeyler yapan insanlarımız kesinlikle uyanmış ve yolu yarılamışlardır.

Peki ya diğerleri?

Comments (0)

Yorum Gönder

Google kullanıcı değilseniz yorumlama biçiminden Anonimi seçerek yorum yazın..!!